Mahalli
İdare Seçimlerinin öne alınması için Anayasa değişikliği gerekiyordu. AK Parti
ve MHP bu konuda mutabakata vardı. CHP ve BDP karşı çıktı.
Esas
itibariyle Anayasa değişikliği için AK Parti ve MHP’nin oyları yeterli oluyor.
Fakat TBMM’de bu tür uygulamalarda sürprizler yaşanır. Bu tür sürprizleri
muhtemel gören partiler tedbirli olurlar. Milletvekillerinden genel kurula
katılan ve katılamayacak olanların çetelesi tutulur. Anlaşılıyor ki burada
küçük bir ihmal olmuş gibi görünüyor.
Ayrıca
bazı milletvekilleri bu tür gizli oylamalarda farklı tavır koymayı severler.
Açıktan tavır ve dertlerini ifade edemeyenler ya da kendilerinin ihmal
edildiğini ve değerlerinin bilinmediğini düşünenler için bu gizli oylamalar
bazen fırsat olur. Son örnek uygulama böyle midir bilemem. Böyle durumlarda
önümüzdeki günlerde yazarlar ve komplo teorisyenleri ve dedikoducular için epey
malzeme çıkar.
MHP
Kongreye gidiyor. Genel Başkanlığa adaylar galiba 4’e çıktı. Bu aday
adaylarında milletvekili olup da Anayasa oylaması için Genel Kurula gelmeyen
varsa bu, parti içinde kongreye kadar bir tartışma oluşturur.
Mahalli
İdare Seçimlerinin öne alınmasının bir “Hava Durumunu” ilgilendiren açık
gerekçesi vardı. Yani kış mevsimi bazı bölgelerde seçim yapmak zor denir. Bir
de ayrıca, değişikliği düşünmüş ve planlamış Parti-Partiler için özellikle AK
Parti için, liderin bazı aday yapacakları ya da aday olması-olmaması gereken
Belediye başkanları için mahrem gerekçesi vardır. Bu da tabiidir.
TBMM’den
çıkan bu tablo, Cumhurbaşkanı’nın tavrına göre belirlenecek bir zorunluluk arz
edecektir elbette.
AK
Parti’nin değişiklik planında menfi bir sonuçla Çankaya’ya gidecek olması
hesabını yaptıklarını sanmıyorum. Bu değişiklik geçer rahatlığı içinde
olduklarına inanıyorum.
Geleceği
yeniden planlamak gerekiyor.
Çünkü AK
Parti’nin önünde planladığı Mahalli Genel Seçimler, Milletvekilliği Genel
Seçimleri, en önemlisi halk tarafından seçileceği için Cumhurbaşkanlığı
seçimleri, Türkiye için önüne koyduğu 2023 hedefleri var. Bunların yükünü,
birlik ve beraberliğini koruyabilmiş bir AK Parti taşıyacaktır.
Ayrıca
liderini Çankaya’ya çıkarmak, AK Parti’nin en önemli hedeflerinden birisi.
Merhum
Turgut Özal sürprizleri sever idi. İki referandum uyguladığını bizzat İzmir’de
örgütün başı olarak yaşadım.
Özal
1989’da yapılması gereken Mahalli İdare Seçimlerini öne almak istedi. O zaman
Anayasa değişikliği için 301 gerekiyordu. 284 kabul oyu çıktı. ANAP’ın TBMM’de
292 milletvekili değişikliğe yetmiyordu. Özal 25 Eylül 1988’de referandum için
halkın önüne gitti. Sonuç malum.
Çankaya’da,
şimdi 12 Eylül 1980 darbesinden yargılanan Kenan Evren Cumhurbaşkanı ve 1989’da
Evren’in süresi doluyordu.
Çankaya
hesapları hep olmuştur. Bugünde olur. Bundan sonra da olmaya devam edecektir
Bu
sürprizlere açık olmak lazım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder