Üç haftadır
protesto gösterileri, görüntüleri ve tartışmalarıyla parkçılarla beraber
yatıp-kalkıyoruz...
AK Parti
hükümeti; Taksim Gezi Parkı’nda çevre hassasiyetiyle başlatılan ve bazı illere
de sirayet eden protesto gösterilerinin maksadını aştığı, içte ve dışta politik
istismar aracı haline sokulduğu, ülkemizin itibarını, demokrasinin imajını,
ekonominin istikrarını zedelediği kanaatiyle bu gösterilerin bir an önce
sonuçlanmasını istemiştir.
Gezi
Parkı’nda yatıp-kalkan protestocular, hükümet geri adım atıncaya kadar,
demokratik haklarını kullandıklarını ifade ederek eylemi sürdürmektedirler. Pek
çok örgüt mensubu, binbir çeşit pankart, flama ve duvar yazıları
ile kirli-paslı vaziyette bu eylemlerine devam ediyorlar. Bu kirli-paslı
halleri Başbakanın da ifade ettiği gibi, çeşitli söylentilere neden olmaktadır.
Yeme-içme, lojistik ve bireysel doktor desteği alsalar da bu park ortamı;
çevreci iddiasında bulunan bu insanların nezafetini ve yaşam ortamını
yansıtmamaktadır. Bu nedenle gaz sıkan polis yerine il sağlık müdürlüğünün
hizmetine ihtiyaç duyacakları bir ortam oluşmuş durumda.
İki hafta
üst üste cumartesi günleri ve en son çarşamba günü bizzat parkta eylemcilerin
arasında dolaştım. İster ayran içenlerden, ister viski yudumlayanlardan olsun,
dışarıdan gazel okuyan, yazar ve yorumculardan değilim. İntibalarımı yazıyorum.
Ayrıca sıcak bir mevsimde olmamız, durumu daha önemli hale getiriyor. Kimi,
neden neyi protesto ederse etsinler, fikirlerine ve tavırlarına katılmasak da
neticede bunlar bizim insanımız... Bu eylemler, içeride ve dışarıda ciddi
anlamda istismar edildi, ediliyor ve maalesef edilecek. AK Parti’ye ve
özellikle Başbakan Erdoğan’ın tavrına karşı sert eleştirilerin zemini haline
getirildi. On yıl hizmetin sonucu bu bir kırılmadır...
Başbakan bu
eylemlerle ilgili seyahat dönüşü karşılamalarda, salı günü grupta ve çeşitli
vesilelerle yaptığı konuşmalarda kendisine yöneltilen itham ve iddialarla
ilgili tavrından geri adım atmayacağını söylemişti.
Ancak bir
inatlaşma uğruna bu eylemin uzamasının ülkeye zarar verdiğini en iyi başbakan
bilecek elbette. Bu nedenle perşembe günü başlattığı Taksim Gezi Parkı
Platformu temsilcilerinden oluşan çeşitli gruplarla sabaha kadar yaptığı
görüşmeler sonucu bir orta yolun bulunduğu ve yargı kararının bekleneceği
haberi yayıldı. Hayırlı bir gelişme oldu.
Ayrıca dün
gece İstanbul Valisi takdire şayan bir hareketle tabanın, yani eylemcilerin
nabzını tutmak için bire bir eylemci gençleri, babacan bir abileri olarak
dinledi. Valimizin bu hareketi yumuşamanın önemli bir adımı oldu. Eylemcilere
devletin soğuk ve emredici yüzü yerine “Vali Abi”nin sıcak eli değdi.
Sonuç: Bana
göre kavganın kimseye faydası yok. Mahkemeye havale edilmesi herkes için
hayırlı. ADALETİN KESTİĞİ PARMAK ACIMAZ…
Ara çözüm
olarak parkı boşaltalım kararı bekleyelim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder