Başlığa
bakıp bir tarih analizi yapacağımı sanmayın. Ben tarihçi değilim. Tarihi
tarihçilere bırakalım. Ben tarihten ibret almaya çalışırım hepsi o kadar...
Televizyonda
bir dizi yayınlanıyor. Kanuni Sultan Süleyman’ı anlatan bir senaryo ürünü olan
“Muhteşem Yüzyıl” dizisi bu. Sınırları da aşan bir seyirci kitlesine ve yüksek
reytinge ulaşmış... Dizi, millî ve manevi hassasiyeti olan çevrelerden ciddi
eleştiriler aldığı gibi bazı çevrelerce de tasvip görmektedir.
Geçtiğimiz
haftalarda Sayın Başbakan’ın bu diziyle ilgili oldukça sert açıklamaları diziyi
tartışmanın odağı haline getirdi. Bu tartışma iki noktada toplanıyor.
*Bu bir
dizidir. Belgesel değildir. Senaryo hayal ürünüdür.
*Dizi de
olsa tarihi çarpıtmakta Kanuni’yi yanlış tanıtmaktadır.
Dünya
üzerinde 624 yıl hüküm sürmüş bir imparatorluğun ahfadıyız. Üzerinde
yaşadığımız topraklar ve geride bıraktığımız muhteşem tarih bize mirastır.
Sınırlarımızın ötesindeki ya da sınırlarımız dahilindeki tarih, kültür ve
medeniyet eserlerimiz de bizim geçmişimizdir. Elbette sahip çıkacağız. Geçmişi
olmayanın geleceği olmaz... Osmanlı imparatorluğunun yıkılmasından sonra
kurulan Cumhuriyetin eğitim sistemi, tarihimizi çarpıtarak ve olumsuz göstererek
tarihimize şaşı bakan kompleksli bir aydın(!) tipi yetiştirmiştir. Bu
insanların büyük bir kısmı köşebaşlarını tutarak her fırsatta tarihimize
iftiralar atmaktadırlar.
8’inci
Cumhurbaşkanı Turgut Özal, vefatından kısa bir süre önce Ankara’daki bir
toplantıda STK’lara konuşma yapıyor. Konuşmanın bir kısmı şu sıralar internette
dolaşmaktadır. Diyor ki:
-İlkokluda
idim. Dedem “Ne okuyorsun bakayım”? dedi. Tarih kitabına baktı. Ora da 2’nci
Abdülhamid Han’a “Kızıl Sultan” diye yazıyordu. Okudu ve kitabı attı. “Bunların
hepsi yalan, bunlar doğru değil, bu öğretilenlerin hepsi iftira” dedi. Ben de
“Dede, nasıl iftira olur, öğretmenler, kitaplar hep yalan mı yazıyor?” dedim...
Sonra eğitimimizi tamamladık. Başka kaynaklara baktık. Dışarıdaki kayıtlara da
baktım, incelemem oldu. Dedem haklıymış. Bize pek çok şey yanlış öğretilmiş.
Tarihimizi doğru öğretmek lazım...
Diziler
belgesel değildir, deyip işin içinden çıkamayız. Çarpıtılmış bir tarih
bilgisiyle beyinleri yüklü, vicdan terazileri küflenmiş, gerçekleri tartamayan
kişilerin yazdıkları senaryolarla hazırlanan diziler tarihe de savaş meydanında
şehit olmuş koca Sultanımıza da iftiradır.
1988’de
gittiğim ABD temsilciler meclisi toplantı salonunda, ABD’yi kurarken
yararlandıkları 23 kişinin portreleri var. Bunlardan birisi de Koca Hakan
Kanuni Sultan Süleyman’dır. ABD kuruluş temellerini atarken “Büyük Kanun Adamı”
diye vasıflandırdığı Kanuni Sultan Süleyman’dan istifade ederken bizim
dizicilerin de Sultan Süleyman’ı harem kurmak ve yatak odasıyla tanıtmaları
hasta kafaların ürünüdür. Tarihe ve Kanuni’ye büyük bir iftiradır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder