Ülkemizin
en önemli meselesi terör. Hepinizin bildiği gibi bu mesele otuz yıldır çok can
yakıyor... Bugüne kadar ülkemizi yöneten hükümetler meselenin teşhisinde ve
tedavisinde aynı yöntemi uygulayıp geldiler. Çözümün alternatifi düşünülmedi.
Aklıselimle ve sükûnet içerisinde terör meselesinin teşhisinde kimse ağzındaki
baklayı çıkarıp gerçeği söyleyemedi. Doğrunun etrafında dolaştık durduk.
Neticede bugünlere gelindi...
Cumhuriyetin
kuruluş yıllarında bölge insanımıza, yani Kürt vatandaşlarımıza karşı hatalı
politikalar uygulandı. Yapılan bu hatalar neticesi değişik taleplerle zaman
zaman bölge halkı isyanlara kalkıştı. Bu kalkışmalar, ne yazık ki bilinen
yöntem olan kanlı bastırıldı. Bu yöntemler sonucu bir müddet korkuya dayalı
sükûnet sağlanmışsa da kalıcı olmadı.
1984 yılı
Eruh baskınıyla PKK terörü organize şekliyle ilk saldırını başlattı. Bölge
halkı yıllarca PKK'ya sempatiyle bakmadı. Çünkü onların da canı ve malı gitti.
Köyleri evleri, evlatları, ekinleri, ahırları malları yakıldı. Kahpe kurşunlar
adres sormadı. Türk-Kürt, yaşlı-genç ana-baba, dede-nine ve hamile kadınlar ya
kucaklarında ya gövdelerinde bebekleriyle katledildiler. Öcalan bebek katili
diye şöhret buldu...
Erdoğan
başkanlığındaki AK Parti hükümeti bu böyle gitmez, gitmemeli diyerek bir yandan
terörle silahlı mücadeleyi sürdürürken diğer yandan terörün nedenleri üzerinde
alternatif çalışmalar yaptı. Devletin ilgili birimleriyle yıllarca etrafında
dolaşılan hakikatin içine risk alarak daldı. Tabuları yıktı.
Habur ve
Oslo aksamaları, Paris cinayeti, çaycı-çorbacı tarafından sızdırılan İmralı
tutanak şoku atlatılarak devam eden İmralı ile dördüncü tur görüşme seferleri,
İmralı-Kandil mektuplaşmaları, Öcalan'ın doğum günü kutlamaları ve okunan
mektuplar. Bunlar hep yukarıda bahsettiğim asla dokunulamaz olan cısss
konulardı. AK Parti bunlara dokundu ve elini yaksa da kucağına aldı
götürüyor.
AK Parti,
önerilen ve bir haftadır tartışılan Âkil İnsanları isimlendirdi ve komisyonu
topladı. Bu insanların çalışma programları, bölgeleri ve çalışma süreleri
tespit edildi. Yani görev tanımları yapıldı.
Listeye
giren ve giremeyen tartışmalarına kulak asmamalı... Bu isimler, damgalanmaktan
asla çekinmemeli. Bundan sonra bunlar, süreci desteklemeyenler tarafından AK
Partili olarak damgalanacaklardır. Yandaş denilecek ve yazılacaktır. Sürece
katkınız olacaksa bu tenkitlere aldırmayın. Yazılana-çizilene değil işinize
bakın derim.
Memleketimiz
bölünüyor endişesiyle sürece karşı çıkanlar da, kanın durması, huzurun gelmesi
için süreci destekleyenler de bizim insanımızdır. Akıl satma yerine herkese
hoşgörülü ve makul davranılmalı... Hele şehit aileleri ve bedeninin pek çok
uzvunu kaybetmiş, ömrü o halde geçecek gazilerin yerine kendimizi koymalıyız.
Süreç;
PKK'nın silahları bırakarak Türkiye'yi terk etmesi konusunda tıkanıyor.
Öcalan'ın, yeni bir mektup hazırladığını Demirtaş açıkladı. Bakalım Öcalan
yıllarca ellerine silah verdiği militanlarına silahları toprağa gömdürebilecek
mi?
Devlet
Öcalan'a makul davranıyor. Âkiller de çalışmalarında makul olmalı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder