On yılı
aşan bir süredir AK Parti iktidarda. Başta büyük şehirler olmak üzere pek çok
il ve ilçemizi de AK Partili belediye başkanları yönetmektedir. Demokratik
siyasal hayatımızda hiçbir partiye nasip olmamış bir başarı bu.
Bu kadar
uzun ve yaygın bir iktidarın, hem kendi içinde hem de desteğini aldığı halk
nezdinde yıpranması tabiidir.
Sık sık
yapılan kamuoyu araştırmalarını esas alırsak AK Partinin bugün için % 50
civarında bir halk desteği görülmektedir. Bu desteğin sosyolojik analizi uzunca
bir yazı konusu. Buna girmeyeceğim...
AK Parti;
bu on yıllık iktidar süresince yapısal reformları, çok önemli ve büyük
projeleri, Türkiye’nin her bölgesine yapılan yatırımları, eğitim, sağlık, ulaşım
ve haberleşme alanında yapılan büyük atılımları, Türkiye’yi her alanda büyütmüş
ve bölgenin yıldızı haline getirmiştir.
Uygulanan
disiplinli para politikaları ve ekonomi enstrümanlarının ahenkli işleyişiyle;
ABD ve AB ülkeleri ekonomik krizle boğuşurken Türkiye’yi bu ekonomik
performansıyla dış yatırımcılar bakımından cazibe merkezi haline getirmiştir.
AK Partinin
karşısında -biri ana muhalefet olmak üzere- üç muhalefet partimiz var. Bu
partiler maalesef çağı okuyamamış, kendilerini yenileyememişlerdir. Bu nedenle
bu partilerin ilkeleri, programları, liderleri ve mesajları halkı yerinden
kımıldatmaya yetmemektedir. Halka heyecan vermemektedirler. Bu partilerin
“medyada yer bulamıyoruz” iddiaları doğru olsa bile bu mazeret yeterli
değildir. Bu muhalefet neden kısır, bunun nedenlerine de girmeyeceğim...
Demokrasilerde
iktidar kadar muhalefet de önemlidir. Gerçek demokrasilerde iktidarın
icraatlarını denetleme görevi hiç şüphesiz güçlü ve alternatif olma mesajı
verebilen muhalefetindir. Sövme, iftira ve hakaret ne muhalefetin ne de
iktidarın dili olamaz. Muhalefet görevi dört dörtlük yapılamadığı zamanlar da
derinlerde başka şeyler düşünülmeye başlanıyor. Bunu gördük ve yaşadık.
Görülüyor
ki muhalefet kendini yenileyemezse; AK Partinin alternatifi yoktur. AK Partinin
rakibi bizatihi kendisidir. Mesele de zaten buradadır.
Önümüzdeki
yıllarda sandıklar birleştirilmediği takdirde üç seçim görünüyor. Yerel
seçimler, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Parlamento seçimleri. 76 milyonu ve
ülkemizi umut gören pek çok mazlum Müslümanları ilgilendiren çok önemli bir
seçim sürecine girilmektedir.
Gezi Parkı
olaylarını ve bu olaylarla başlayan sokak muhalefetini, buna bağlı olarak yurt
içi ve yurt dışı ciddi sarmalları ve provokasyonları AK Parti için bir şans ve
bir fırsat görüyorum. Kendisi, kendinin rakibi olan bir parti için bu olaylar
sakin bir şekilde ele alınır ve iyi analiz edilir, gerekli tedbirler alınırsa
üç seçimden de başarıyla çıkacağına inanıyorum.
AK Partinin
önemli ismi Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç, bir açıklamasında “Gerim
gerim gerildik” dediler. Ayrıca son TRT röportajında eylül için birtakım
hazırlıklar yapıldığını istihbarat ediyoruz, dedi. Bunlar çok önemli...
.....
Kadir
gecenizi ve Bayramınızı şimdiden tebrik ederim efendim. (F.K.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder