Mısır
ordusu, seçimle işbaşına gelen Cumhurbaşkanını devirdi. Bir yıl sonra
demokrasiyi tezkereye gönderdi. Bir daha Mısır’a ne zaman gelir bakalım...
Yaklaşık
bir yıl önce Tahrir Meydanında toplanan kalabalıkların estirdikleri bahar
rüzgârı ile Nasır zincirinin son halkası Hüsnü Mübarek, halk hareketiyle
devrildi. Sedye üzerinde aile fertlerinin bir kısmıyla mahkeme salonlarında
dolaştı durdu.
Devrilen
Hüsnü’nün yerine bir yıl önce seçilen; Hasan El Benna tarafından kurulan, Seyid
Kutup’la devam eden İhvan-ı Müslimin hareketinden M. Mursi %52’lik bir oyla
Cumhurbaşkanı seçildi.
İhvan-ı
Müslimin hareketinin yüksek bir oyla Mısır’da Cumhurbaşkanı çıkarması; başta
İSRAİL olmak üzere AB ve ABD gibi ülkeleri, “Arap Baharı” projesini yeniden
gözden geçirme ihtiyacı duyduklarını sanıyorum. Çünkü göz göre göre gelen bir
askerî darbeye “darbe” diyemediler. Ciddi bir tavır ve tepki koymadılar.
Yeryüzünde en çok üzülen en yüksek tepki koyan Türk hükümeti oldu. Bu arada,
Suriye, İran, Irak, BAE ve Suudi Arabistan gibi ülkeler de sevindiler.
Yıllarca
ülkelerini zulümle yöneten bu diktatörlerin bazıları bahar eylemleriyle
birlikte canlarını ve mallarını kurtararak ülkelerinden kaçtılar. Kaddafi,
yandaşlarını çatışmaya sürerek hem kendisi hem de pek çok Libyalının kanının
dökülmesine sebep oldu.
Suriye’de
Esad oluk gibi kan dökmeye devam ediyor. Batının, Esad’ın devrilmesine ayak
sürümesinin nedeni Mısır tutumundan anlaşılıyor!..
Hangi
ülkede olursa olsun diktatörlükten demokrasiye geçmek kolay olmuyor. Mısır’da
yaşanan da budur.
Mısır, 80
milyondan fazla nüfusuyla çok farklı inanç gruplarının yaşadığı, ekonomik
bakımdan oldukça zor durumda olan bir ülke.
Darbe yapan
ordu nasıl oluyorsa ekonominin %40’ını kontrol ediyor. Kalan %40’ını ise
diktatör yandaşlarınca paylaşıyor. Halka da %20’si kalıyor. Merhum şairin
dediği gibi: “Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa…”
Mısır’ın en
önemli geliri turizm. Bahar olayları nedeniyle turizm sektörü de çökmüş
durumda.
Meydanlara
toplananların bir bölümü işsiz güçsüz insanlar. İş, ekmek, hürriyet hangisi
deseniz üçünü de hemen istiyorlar. Hazırlıksız gelen M. Mursi’nin, bunların
üçünü de bir yılda gerçekleştirmesi imkânsızdı. İktidar olamadan devrildi.
M.
Mursi’nin; neyi yapması, neyi yapmaması lazımdı, bundan sonra bu konularda çok
yorum okuyup dinleyeceksiniz. Araba devrilmiştir. Yol gösteren çok olur elbette.
Cumhurbaşkanı
Mursi, kendi atadığı savunma bakanı ve genelkurmay başkanı tarafından darbeyle
devrildi.
Yabancısı
olmadığımız bu hâlin fotoğraf ve görüntüsünü seyrettik. Darbeci generalin
okuduğu bildirinin altına, Cemal Gürsel, Kenan Evren isimleri yazılsa yanlış
olmaz. Çünkü darbenin mantığı her yerde aynı.
Tahrir, bir
yıl önce diktatörden söke söke aldığı demokrasiyi, bir yıl sonra havai fişek
patlatarak darbecilere geri verdi. Ne garip değil mi?
Tahrir’den
darbe çıktı!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder