“Gezi
Parkı” tartışmaları sürüyor. Başbakanın “Millî İradeye Saygı”
mitinglerinde eylemcilere ilişkin yaptığı konuşmalar ve Demokrasi tanımı AB’den
ABD’ye kadar tartışılıyor. Başbakanın ABD Başkanı ile yaptığı telefon
görüşmesinde Obama’nın da “Gezi Parkı” topuna girdiği anlaşılıyor.
Bu
eylemler, ülkemizin siyasi ve ekonomik istikrarına zarar verdi. Belki de
gezinin gündemde tutulması, mahut lobilerin, iç ve dış provokatörlerin işine
yarıyor. Umarım en kısa zamanda bu Gezi ikliminden çıkarız. Zaten TBMM’de
araştırma komisyonu da kuruluyor.
Gezi
eylemleri, “Barış Süreci” ile “Suriye politikamızı” da perdeledi... Yıllarca
PKK terörünü ülkemize karşı kullanmış, Esad sülalesi ve şürekası, “Barış
Sürecini” akamete uğratmak için kuşkusuz elinden geleni yapacaktır.
Süreç;
zorlu, çetin ve oldukça da karmaşık. 30 yılı terörle geçmiş, 90 yıllık bir
yanlışın düzeltilmesi o kadar kolay değil elbette. Her an her türlü
provokasyona da açık. Bir silah sesi, bir damla kan her şeyi berbat edebilir.
Geçtiğimiz
çarşamba akşamı Başbakan Erdoğan, 80 gündür arazide çalışan Âkilleri 4 saat
dinledi. Hazırladıkları raporları aldı. Bundan sonraki çalışmalarda bu raporlar
değerlendirilecektir. 76 milyonun 60 biniyle görüşmüşler. Bu süreç, uzun ince
bir yol. Daha çok konuşup-yazacağız.
Suriye konusunda
iki buçuk yıldır en yüksek perdeden her şeyi söyledik. Buna rağmen Esad
yerinde, biz de ABD ve Rusya arasındayız.
5 Kasım
2012 tarihli “Suriye’ye bahar mı geliyor kış mı?” başlıklı yazımda Suriye’de
kimlerle iş tuttuğumuzu ve düşündüklerimin çok azını yazdım. Bugün sizlere
Suriye konusunda iki yazarın geçen hafta yazdıkları yazılarından kısa alıntılar
yapacağım.
***
Fehmi Koru:
Kavanoz dipli dünya başlıklı yazısında; ABD Suriye’de Esad sonrası idareyi ele
alacakların Tunus ve Mısır’daki gibi “Müslüman Kardeşler” ağırlıklı
olmasını arzu etmiyor; farklı bir muhalif tablo ortaya çıkana kadar da
fazla müdahil görünmek niyetinde değil. Ölü sayısı 100 bini, mülteci sayısı
birkaç milyonu bulmasına rağmen...
İki lider
arasındaki telefon görüşmesinde “Gezi Parkı” konusunu acaba ilk kim açtı? Obama
mı, yoksa Erdoğan mı?
***
Amerikalı
ünlü uzman Dr. Paul SULLIVAN,Türkiye gazetesinde 21 Haziran tarihli KATAR
ATEŞLE OYNUYOR başlıklı yazısında; Bu aniden gelen servet, liderlerin cebine
gitti. Suriye’deki muhaliflere çok destek verdiler. Mısır’daki Müslüman
Kardeşler’i finanse ettiler.
Katar’da
hiç stratejik derinlik yok. Muhtemelen karıştıkları ülkelerden bir geri tepki
olacaktır. Bu hemen hemen kesindir.Katar’ın desteklediği muhalifler Esad
sonrası dönemde söz sahibi olsalar bile Suriye’de Katar’ın yaptıklarını
unutmayacak çok fazla insan olacaktır. (Suriye’ye karşı bizimle hareket eden
iki ülkeden biri Katar diğeri Suudilerdir. FK)
Yorum
yok...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder