Dünyada
hiçbir şey gizli kalmıyor. Her şey bir gün bir bahaneyle bir biçimde ortaya
dökülüp saçılıyor. Bizim inancımızda şöyle bir kural vardır: İki kişinin bildiği
sır olmaktan çıkar...
ABD’de
seçimlerden hemen sonra CIA Başkanı Devid Petraeus “eşimi aldattım” diyerek en
parlak bir anında istifa etti. Bu istifanın nedeni bir kadınla yasak ilişki.
Derken kadın sayısı üç oldu. Ayrıca bu skandal NATO’nun Avrupa Kuvvetleri
Komutanlığına gelmesi beklenen Afganistandaki komutanı John Allen’i de içine
alarak devam ediyor. Şimdilik nerede duracağı belli değil.
ABD’de
önemli kurumların başında bulunanların bu “özel ilişki” skandalı dünya
gündemine oturdu. Her geçen gün dallanıp budaklanıyor. Üç kadın dünyayı
sallıyor!
Bize göre
bu ciddi bir “derin gırtlak” planlaması galiba... Sanırım Obama da şok yaşıyor
ve şaşkınlık içerisinde. Çünkü bütün dünyada heyecanla izlenen bir seçimi
ikinci defa kazandı. ABD gibi bir devletin başına başkan olmanın zaferini doya
doya kutlayamadan bu skandal patladı. Bir nevi sevinci kursağında kaldı! Obama,
ikinci şaşkınlığını dün gece İsrail’in Gazze’ye saldırmasıyla yaşamış olmalı.
Çünkü CIA başkanının istifa etmesi ve skandalın Pentagon’a doğru yayılma
istidadı göstermesi, yemin bile etmemiş bir başkanı boşluğa düşürür ve
şaşkınlığa uğratır elbette.
Bu boşluk
ve şaşkınlıkta İsrail yapacağını yapmıştır. Gazze’ye saldırmış, çocukları
yakmış, evlerini başlarına yıkmıştır. Herkese “ben buradayım” mesajı
vermektedir. Bu saldırıdan sonra açıklama yapan Obama, Netanyahu’ya hiç
inanmadığı halde “İsrail savunma hakkını(!) kullanmıştır” demek zorunda
bırakılmıştır. Ayrıca İsrail’in, tam da sayın Başbakanın Mısır’ı ziyaret planı
arefesinde Gazze’yi bombalamasının; “Sakın buraya gezi planlamayın” Mahmut
Abbas’a da “BM de gözlemci üyelik için bastırma” gibi mesajlar içerdiği tahmin
edilebilir.
ABD’yi
sarsan bu skandal, ulusal ya da uluslararası siyasal bir sonuç için
planlanmadıysa uçkursuzluğa meraklılar Dallas dizisi seyretmiş olur, o kadar.
Ancak bilinmesi gereken gerçek şu: Nerede olursa olsun hiçbir şey gizli
kalmıyor. CIA başkanı yakınım da olsaydı ona tercüman aracılığıyla şunu
söylerdim: “Teknolojik şifreler seni kurtarmaz. Bizim bir atasözümüz vardır,
aman Başkan dikkat; ‘Yerin kulağı var’, denir. Ya da dinimiz ayrı da olsa
‘Allah görüyor ve biliyor’ derdim...”
Herkesin
kendini bırakıp başkasını izlediği bir kültür ve anlayıştan samimi dost olmaz.
Demek ki CIA de olsa FBI de olsa bir gün geliyor satıyorlar!
Bizde de
yakın geçmişte seçimlerden önce bir kasetler olayı gündeme geldi. Deniz Baykal
koltuğunu kaybetti. MHP’de genel başkan yardımcıları bedelini politik
hayatlarıyla ödediler. İSKİ çok gerilerde kaldı. Kadının fendi SHP=CHP’yi
yendi.
Politikacılar
ve bürokratlar kameranın ve deklanşörlerin önünde oldukları için hemen ortaya
dökülüp saçılıyor. Ya diğerleri... Allah’tan korkun!
Hepinizin
yeni Hicri Yılınızı tebrik ederim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder