UMUTLA BEKLEYİŞ...

*Hafta sonu helikopter kazasında 17 askerimizin şehadeti milletimizin yüreğini dağlamıştır. Maalesef ocaklara ateş düşmüş, analar, babalar, yavrular ve yavuklular yine ağlamıştır...

*Geçtiğimiz haftalarda Mahalli İdare Genel Seçimlerinin öne alınması için Anayasa değişikliği, beklenen 367 sayısına ulaşamamıştır. Referanduma da gidilmedi. AK Parti’nin bu teklifi geri çekmesi, seçimlerin vaktinde yapılacağını açıklaması, muhalefeti yeni engellemeler yapabileceği konusunda umutlandırmıştır...

*TBMM’de bazı illerin Büyükşehir statüsü kazanması için yapılan yasa müzakereleri; muhalefetin, engelleme umuduyla oldukça sert ve kırıcı geçmektedir...

*2013 yılı bütçe tartışmaları komisyonda çeşitli gösterilere sahne olmaktadır...

*TBMM Başkanı Cemil Çiçek başkanlığında yürütülen Yeni Anayasa çalışmaları bazı hassas konularda yavaşlamıştır...

*Başbakanın, Başkanlık sistemi tartışılsın önerisi; Anayasa çalışmaları yeni safhaya girmiştir. Anayasanın, mevcut sisteme göre mi yoksa başkanlık sistemine göre mi hazırlanacağı belirsiz hale gelmiştir...

*Salı günleri yapılan partilerin grup toplantılarında liderlerin atışmaları siyasi nezaket sınırlarını zorlamakta ve topluma gerginlik aşılamanın ötesinde hiçbir faydası olmadığı görülmektedir. ABD’de aday tartışmalarını gören herkes umutla darısı bizim başımıza demektedir...

*Açlık grevleri, BDP milletvekillerinin de katılımıyla farklı boyuta taşınmıştır. Masum gibi görünen taleplerin ötesinde bir amaca hizmet edeceği görülüyor. Uluslararası boyut kazanmasına çalışılmaktadır. Talepler karşılansa bile, bu ve benzeri eylemler sürecektir. Bu durum toplumsal gerilimi arttırmakta, huzuru kaçırmakta ve birliğimizi-dirliğimizi tehdit eder noktaya varmaktadır. Barış ve kardeşliğe ulaşmak için bazı yanlışların düzeltilmesini düşünenlerin bile “bunlar üzüm mü yemek istiyor yoksa bağcıyı mı dövmek istiyor” diye barış taleplerine olan hüsn-ü zanları bozuluyor...

*Obama’nın başkan seçilmesinin, problemli bölgelerde ne gibi rahatlamalar sağlayacağını göreceğiz.

*Obama’nın, ilk geziyi planladığı bölgeye baktığımızda isabetli bir plan olduğunu söyleyebiliriz. Gezi planında Myanmar’ın bulunmasını, yerlerini yurtlarını terk etmek zorunda kalan, zulme ve katliama uğrayan Müslümanların bir insanlık dramı yaşadıklarını görmesini, “Yeni politikalar üretecek” diye umut edelim...

*Suriye’de her geçen gün daha da şiddetlenen çatışmalar. Esad’ın verdiği son röportajda “Suriye’de doğdum Suriye’de ölürüm” diyerek meydan okuması çatışmaların süreceğine işarettir. Suriye konusunda Türkiye tek başına kalmıştır...

*Sınırımıza yakın çatışmalarda her an bir bombanın düşme tehlikesi, bölge insanımızın can ve mal güvenliğini tehdide devam etmektedir. Ayrıca, sığınmacı sayısı her geçen gün artmakta, öte yandan BM ve AB duymamayı ve görmemeyi sürdürmektedir...

*ABD’de seçimler bitmiştir. ABD yönetimi, seçimler ya da başka nedenle bugüne kadar Suriye’de meydana gelen olaylara beklenen tepkiyi vermemiştir. Bundan sonra nasıl bir hal alacağı merakla ve umutla beklenmektedir...

Güzel günler ümidiyle...