Suriye’de
yaklaşık üç yıldır kan akıyor. Yüz bin can toprağa düştü. Şehirler harabeye
döndü. 4 milyon insan -bir kısmı bizim memleketimiz olmak üzere- çeşitli
ülkelere göç etti. Kalanların da can ve mal güvenliği yok.
Bu olaylar
bütün dünyanın gözü önünde cereyan etti. Bugüne kadar kimsenin kılı
kıpırdamadı. Dur durak bilmeden katliam devam ediyor. Esat, son cinayetlerini
kimyasal saldırıyla gerçekleştirdi.
Başta
başbakan Erdoğan olmak üzere Türk hükümeti bu vahşeti bütün dünyaya duyurmak
için elinden gelen her şeyi yaptı. Çalmadık kapı bırakmadı. Zaman zaman içeride
ve dışarıda farklı nedenlerle eleştirilse de politik duruşunu hiç değiştirmedi.
Bugüne
kadar akan kana ve vahşete rağmen sesini hiç çıkarmayan İngiltere nihayet
sahneye çıktı. Birinci Cihan harbinden sonra İngilizler; Orta Doğu
politikasının baş aktörü ve çizilen haritaların baş mimarıdır. Her petrol
kuyusunun başına devletçikler oluşturup iş birlikçi petrol şeyhleri
oturtmuşlardır. İster Arap Baharı deyin ister demokratikleşme çabası deyin
yerleşik düzenin bozulması ya da “yeniden yapılanması” İngiliz’in icazetine, ABD’nin
tasdikine ve Fransa’nın parafına bağlı olduğunu bilin. Nihayet üçü sahneye
çıktı... BM frene bassa da, İngiliz parlamentosu Cameron’u engellese de Fransa
hukuki zemin arasa da bu üç ülke bir biçimde Suriye’ye müdahale edecek.
Bölgede
İngiltere’nin partneri sayılan, Suriye ye tarihî ilgisi bilinen Fransa,
İngiltere’nin arkasına düşerek destek olacağını açıklamıştır.
ABD’nin;
Afganistan ve Irak denemesinden sonra Suriye’de doğrudan ateşin içinde olmak
istemediği açık. Ayrıca, bölgede İsrail’in güvenliğini az da olsa tehlikeye
sokacak bir gelişme ABD’den vize alamaz. Bunun için ABD, Esad giderse iktidarı
kime teslim edeceği konusunda aradığını şu ana kadar bulamadı. Bunun
hazırlığını yapacaklar.
Bugüne
kadar Esad’a karşı çarpışan Özgür Suriye Ordusu’nun, yerli ve yabancı olmak
üzere çeşitli gruplardan oluştuğu bütün dünyaca bilinmektedir. Suriye’ye
dışarıdan girmiş bu grupların bazıları batı istihbarat kaynaklarında radikal ya
da terör örgütü olarak bilinmektedir. Bunun için Özgür Suriye Ordusu, Esad’ı ve
Baas rejimini yıkmaya yardımcı olsun ancak iktidarı paylaşmasınlar.
İngiltere’nin önderliğinde derinlerdeki plan bu olsa gerek. Bu arada Esad gün
geçtikçe yıkılma yerine daha da güçlenerek kontrolü ele geçirmeye ve stratejik
bölgeleri geri almaya başladı. İç savaş dengesi Özgür Suriye Ordusu’nun
aleyhine gelişme gösterdi.
ABD,
İngiltere ve Fransa katliamı bitirmek için değil iç savaşı dengelemek ve
güçleri eşitlemek gereken bir planı müzakere ediyorlar!
Mesele
savaşı bitirmek, Esad’ı devirmek değil; denizden ya da havadan müdahale ederek
zayıfı kuvvetlendirmek savaşı dengelemek ve Esad’ı masaya oturtmak. Bunun için
daha ne kadar ölüm olacak belli değil!
Bu arada
Esad masaya oturmaya razı olursa bu masada kimler olacak, Türkiye masada olacak
mı onu da göreceğiz. Herhalde çok ilginç bir masa olacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder